aperatifler
elma dilim
fırın yemekleri
Fırında elma dilim patates
fırında patates
patates
patatesin hikayesi
FIRINDA ELMA DİLİM PATATES
http://kurabiyecimiss.blogspot.com/2016/04/firinda-elma-dilim-patates.htm FIRINDA ELMA DİLİM PATATES |
Patatesin öyküsünü bilirmisiniz? Ne öyküsü patatesinde öyküsümü varmış dediniz değil mi? Ama var evet evet var hemde çok etkileyici. Vallahi :). O hani mutfaklarımızda vazgeçemediğimiz, kurtarıcımız, herbir şeyini yaptığımız tabiri caizse etinden, sütünden, herşeyinden yararlandığımız patates :). Canımız, ciğerimiz, çocuklarımızın asla hayır demediği patatesimiz (çokmu abarttım ne, yok ya bence hepsini de hakediyor yani :) )
Fırında elma dilim patates |
Neyse patatesimizin keşif hikayesi çok uzun taaa 1500 lü yıllara dayanıyor. İlk olarak Amerika kıtasında Peruda yetişiyor. İnkalar tarafından tanrısal bir anlam yükleniyor patatese. Amerika keşfedilip İspanyollar peruyu işgal edince gemilere yükledikleri ganimet ve altınların yanına sırf meraklarından 1 çuvalda bu yumru yumru şeylerden yüklüyorlar ve adınada patata diyorlar. İstilanın başındaki kumandan pizzaro 1535 yılında ispanyaya getirdiği 1 çuval patatesi ganimetlerle birlikte İspanya kralına teslim ediyor. Ne varki kral patatesi hiç beğenmiyor ve Papa'ya gönderiyor. Papa da bu tuhaf görünüşlü yumruları İncilde yer almadığı gerekçesiyle lanetliyor.
Bu olaydan tam 50 yıl sonra bir İngiliz soylusu Sir Walter Raleigh, Virginia'da tekrar keşfediyor ve İngiltere'ye getiriyor ve Halk patatese ciddi bir ilgi gösteriyor. Zamanla önce İtalya sorada Almanya, Rusya ve Fransa'da patates tarımı başlıyor. Ancak sadece hayvan yemi ve esir askerlere verilmek için yetiştiriliyor. Hatta askerler uzun seferlere çıktıklarında atlara vermek için yanlarına patates alıyorlar. Bu patatesleri çalan fakir köylüler nasıl yeneceğini bilmedikleri için patatesi çiğ ve kabuklu olarak tüketiyorlar. Hazımsızlık yapan patatesten rahatsızlanan köylüler o sıra salgın olan ve binlerce insanın ölümüne yol açan cüzzam ve vebaya patatesin sebep olduğuna inanıp zavallı masum patatesi bir kez daha lanetliyorlar. Ve uzun yıllar patates hayvan ve esir asker yemeği olarak kalıyor.
18. Yüzyılın ortalarında bir Fransız ordusunda subay olan kimyacı Antoine Augustin Parmentier esir düştüğü Almanyada hayatta kalmasına yardımcı olan patatesin cüzzam ve vebaya sebep olmadığını ispat eden araştırmalar yapıyor ve bunun üzerine makaleler ve kitaplar yayınlıyor. İşte tamda bu sırada Fransa İhtilaline bile sebep olan o büyük kıtlık başlıyor. İşte tamda bu sırada yazılan bu makaleler ve yapılan araştırmalar güzel patatesimizin yıldızını bir anda parlatıyor. Ve Fransa kralı, kimyacı Antoine Augustin Parmentier 'e Paris civarında patates yetiştirmesi için toprak tahsis ediyor. Ve halk tarafından da değerli bir şey olarak algılansın diye başına muhafızlar dikiyor. Böylece halkın ilgisini çeken patates doyuruculuğu, besleyiciliği ve kullanım çeşitliliği yüzünden hakettiği değeri buluyor sonunda.
Osmanlı 1850 li yıllarda tanışıyor patatesle. Önce ithal ediliyor ama sonra ithal patates ağır bir yük oluyor ve 1895 yılında Sakarya Nehri vadisinde ilk üretimi yapılıyor. 1910 yılında Marsilya'dan getirilen iyi ve güçlü tohumlar ile patates üretimi Anadolu topraklarına yayılıyor. Ve tabii mutfaklarımızın ve sofralarımızın vazgeçilmezi oluyor.
Sonuna kadar sıkılmadan okuduysanız artık sizde patatesin öyküsünü biliyorsunuz demektir :). Yani patates deyip geçmeyelim dimi ama :). Öykümüz azıcık uzun du ama tarifimiz kısa :) size şimdiden kolay gelsin. Ellerinize emeğinize sağlık :)..
Fırında elma dilim patates |
MALZEMELER
3-4 Adet orta boy ince kabuklu taze patates
3 yemek kaşığı zeytinyağı
Kekik, biberiye, pul biber, karabiber, kimyon, tuz
Alüminyum folyo
Alüminyum folyo
YAPILIŞI
İnce kabuklu taze patateslerimizi ılık suda bir fırça yardımı ile güzelce yıkıyoruz. Yıkadığımız patatesleri çok kalın olmayacak şekilde elma dilimler gibi kesiyoruz. Bunun için patatesimizi önce ortadan ikiye daha sonrada istediğiniz kalınlıkta bir kaç dilime bölebilirsiniz.
Dilimlediğimiz patatesleri derince bir kaba alıyoruz. Yağımızı, tuzumuzu ve tüm baharatları ekleyek iyice karıştırıyoruz. Alüminyum folyo serdiğimiz fırın tepsimize diziyoruz. Önceden 200 dereceye ayarlayıp ısıttığımız fırınımızda yaklaşık 35 - 40 dakika pişiriyoruz. Güzelce kızaran patateslerimizi fırınımızdan alıp sıcak olarak servis ediyoruz.
...................................AFİYET OLSUN :). ...................................
Not;
Patateslerin kalınlığını lezzetinin istediğiniz hangi yumuşaklıkta ya da kıtırlıkta olmasını istiyorsanız o kalınlıkta dilebilirsiniz. Tabii pişirme süresini de ona göre ayarlayabilirsiniz. :)
Yazıyla İlgili Düşüncelerinizi Yazabilirsiniz